TBMM Genel Kurulu'nda, AK Parti, CHP, HDP, MHP ve İYİ Parti grup temsilcileri, Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun Teklifi'nin tümü üzerinde görüşlerini açıkladı.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, "Büyük şirketler, alacaklarına ilişkin davalarda avukat paralarından bıkmışlar, 'Bizim bu paraları devlet takip etsin.' diyorlar. Bu teklif onu getiriyor." diye konuştu.
Teklifle konkordato şartlarının yeniden düzenlendiğini belirten Türkkan, ticari davalarda arabulucuya başvurma şartı getirildiğini ifade etti.
Lütfü Türkkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Vatandaşın canı boğazında. Şimdi vatandaşa, 'Bizim bu şirketlerin paralarını da ilamsız takiplerle öde.' diyorsunuz, yani boğazına bir kement daha atıyorsunuz. Bu yapılan, ekonominin daha kötüye gittiğinin, dibe vurduğunun itirafıdır. Konkordato ilan eden firmalar kendilerini kurtardılar ama geride ne bıraktılar? İş yaptıkları küçük işletmelerin hepsi iflas etti. Konkordato kolay olmaya başlayınca, devlet bunu zorlaştırmak istedi. Devletle iş yapan firmalar kolayca konkordato ilan etti ama alt taşeronların hepsi iflas etti."
Geçen ekim ayında bin 235 firmanın "kepenk kapattığını", özel sektörün borcunun 200 milyar doların üstünde olduğunu savunan Türkkan, "2008 yılında icra dosyası sayısı 8 milyondu, şimdi icra dosyalarının sayısı 20 milyona yaklaştı. Yani ülkedeki her dört kişiden biri icralık." diye konuştu.
İYİ Parti'li Türkkan, böyle bir kanun çıkartarak ekonomiyi düzeltmenin mümkün olmadığını öne sürdü.
"ÖNCELİKLE İCRAYA DÜŞME ÖNLENMELİ"
MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, çok sayıda vatandaşın icra işlemleriyle karşı karşıya kaldığını belirterek, "İcra dosyalarını azaltmak için önlemler alınmalıdır ama öncelikle vatandaşların icraya düşmesini önleyecek tedbirlerin alınması gerekiyor." ifadesini kullandı.
İcra dosyalarının çoğunun, bankaların ve telefon şirketlerinin vatandaşlara açtıkları icra davalarından oluştuğunu kaydeden Öztürk, bu dosyaları su ve elektrik borçlarının izlediğini bildirdi.
MHP'li Öztürk, "Vatandaşın borcu 600 milyar liraya yaklaşmıştır, bu da çok yüksek bir rakamdır. Bu ciddi bir sorun olarak ülke gündeminde bulunmaktadır ancak biz MHP olarak ekonomideki bu kara bulutların dağıtılacağını düşünmekteyiz." dedi.
Konkordato başvurusu yapan 3 binin üzerinde borçlu firma olduğunu belirten Öztürk, konkordato ilan eden şirketlerin yüzde 75'inin inşaat ve beton malzemesi satan şirketlerden oluştuğunu aktardı.
Halil Öztürk, teklifi desteklediklerini açıkladı.
HDP Ağrı Milletvekili Abdullah Koç, bu kanun teklifinin "torba yasa teklifi" olduğunu ve kanun yapma tekniğine aykırı bir düzenleme olduğunu savundu.
"Alakasız birçok konu bu torbaya konulmuş ve Meclise getirilmiştir." diyen Koç, teklif hazırlanırken, meslek kuruluşlarından görüş alınmadığını, bu nedenle de bu teklifin "sakat" bir teklif olduğunu savundu.
Koç, "Teklifle, halkın eline bir belge dahi geçmeden icra takibi başlatacaksınız, bu yanlıştır. Derdiniz yandaş şirketlerin alacaklarıdır, o şirketlerin alacaklarını kurtarmak istiyorsunuz." ifadesini kullandı.
Ticari davalarda arabuluculuk sisteminin teklifteki düzenlemelerden birisi olduğunu vurgulayan Abdullah Koç, bu düzenlemenin, ihtilafların daha karmaşık hale gelmesine neden olacağını ileri sürdü.
CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen ise teklifin belirli odaklar tarafından Meclise getirildiğini ileri sürerek, şöyle konuştu:
"Bu teklif belirli sermaye odakları tarafından sipariş edilmiş bir tekliftir. Her türlü siparişi bugüne kadar görmüştük ama ilk defa sipariş bir kanun teklifini burada görmekteyiz. 80 milyondan vergi alıyor ama hesap vermiyorsunuz. Adalete güvenmek yerine Cumhurbaşkanının ağzına bakıyorsunuz. İktidarın despotik uygulamalarından biz adalet bekleyemeyiz. Kurmaya çalıştığınız sistem demokratik diktatörlüktür."
Şahsı adına söz alan CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül de icra iflas dosyalarının 2008 yılında 8 milyon iken bu rakamın şuan 19 milyon'a ulaştığını söyledi.
Güçlü olan organizasyon ve şirketlere bu teklifle ayrıcalık getirildiğini iddia eden Bülbül, "Bu da Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırıdır. Bugün icra takiplerinin artması açıkça bir yoksulluk göstergesidir. İnsanların ödeme gücü yok. Bu kadar dosyadan kurtulmanın yolu da düzenlemeler yapmak değil, vatandaşlarımızın insan onuruna yakışır şekilde yaşaması için imkanlar sunmak olmalıdır." diye konuştu.
"TEKLİF VATANDAŞIN İŞİNİ KOLAŞLAŞTIRACAK DÜZENLEMELERİ İÇERİYOR"
AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya ise teklifin, abone sözleşmeleri, konkordato ve arabuluculuk olmak üzere üç ana başlıktan oluştuğunu belirtti.
Ülkenin 81 milyon nüfusa, 400 milyar dolara yaklaşan bir ihracata, 900 milyar dolara yaklaşan bir gayri safi milli hasılaya ulaştığına değinen Özkaya, "Bu büyüklükteki bir ülkede icra dosyalarının artması da gayet normal. 8,5 milyon gibi bir icra dosyamız var ve bunlardan 3,5 milyonu kanun çerçevesinde tahsil imkanına kavuşacak. Bahsedilen 20 milyon dosyadan birçoğu tahsil harcı ödenmeyen dosyalar. Bu dosyalar zaman aşımı süresine kadar da açık kalır. Bu nedenle miktar fazla görünmektedir." ifadelerini kullandı.
Özkaya, teklifin vatandaşın işini kolaylaştıracak düzenlemeler içerdiğini kaydetti.
TBMM Başkanvekili Levent Gök, İYİ Parti Aksaray Milletvekili Ayhan Erel'in, teklifin birinci bölümü üzerindeki konuşmasının ardından birleşime ara verdi.
Gök, aranın ardından komisyonun yerini almaması üzerine birleşimi, yarın saat 14.00'de toplanmak üzere kapattı.