CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün partisinin grup toplantısında özetle şunları kaydetti:
OTOMOBİL Mİ YİYORLAR?: Enflasyon kasım ayında yüzde 1.44 düştü. İyi de neyin fiyatı düştü? Yüzde 39’u dizel, yüzde 21’i de benzinli otomobil fiyatlarındaki düşüş. Peki bakkal Mehmet Efendi, taşeron işçi arkadaşımız Ali Efendi her sabah sofrada otomobil mi yiyorlar? Soğan, patates, zeytin yiyorlar. Bunlarda fiyat düşmedi.
KONKORDATO TEPKİSİ: Borcunu ödeyemeyen firmalar konkordato ilan ediyorlar. Şimdi yeni bir kanun teklifi getirdiler. 12. maddesi diyor ki, ‘devlete ait üniversitelerin diş hekimliği fakültelerinin döner sermaye işletmelerine devletin borcu var, bu borcu ödeyemiyoruz. Şimdi bu borçlarla ilgili bir oranı Cumhurbaşkanı belirleyecek, o oranı kabul edenlerin borcunu bir seferde ödeyeceğiz.’ Bu, iktidarın konkordato ilan etmesi demektir. Devletin iflas ettiğini gösterir. Dişçilik fakültelerinin borcunu ödemekten aciz bir devlet olabilir mi?
İNSAN UTANIR: Hastanelerde, öğrenciler var, bunlar orada pratiklerini geliştirirler. Diyorlar ki, ‘bir dakika kriz var, tasarruf yapmamız lazım.’ Ve öğrencilerden para almaya başlıyorlar, neden siz bedava yemek yiyorsunuz diye. Suriyelilere bedava veriyorsun, hastane, ilaç da bedava. Bizim öğrencilere niye paralı? Bizim çocuklarımız ikinci sınıf vatandaş mı?
Bahçeli kimin gölgesinde?: Sayın Bahçeli, beni eleştirmiş. Sayın Bahçeli’ye onun ağzından söylüyorum, 8 Nisan 2014’te şunları söylüyor: “Erdoğan’dan Cumhurbaşkanı olmaz. Her vatan evladı Cumhurbaşkanı olabilir, ne var ki Recep Tayyip Erdoğan olamaz.” Sayın Bahçeli, şimdi kimin gölgesindesin? Ben, şimdi sana ne söyleyeyim? Biz hiç kimsenin gölgesine sığınmayız. Hiç kimseden medet ummayız. Bizim sevgimiz vatan, bayrak, insan sevgisidir. Ülkücü kardeşlerime hiçbir sözüm yok. Partisine sahip çıkmayanları kusura bakmayın onların sözleriyle vurmak zorundayım.
'BENİM PARAYLA PULLA İLGİM YOK'
Kılıçdaroğlu şunları kaydetti: Taşeron işçileri, emeklilikte yaşa takılanları, asgari ücretlileri, işsizleri, engellileri unutmadık. Ben, bunları söylediğim zaman hakkımda tazminat davaları açıyorlar. Kılıçdaroğlu’nu konuşturmamak için. Şunu bilsinler, 7 düvele de Erdoğan’a da hatırlatıyorum. Şunu iyi bil kardeşim: Benim parayla pulla ilgim yok. Benim kupon arazi peşinde olmadığımı bütün kainat bilir. Haraç toplamam ben. Oğluma telefon edip, ‘paraları sıfırladın mı’ demem ben. Ayakkabı kutularını istiflemem ben. Bu dünyada da ahirette de hesap vermesini bilen birisiyim ben.
HESABINI KİM SORACAK?: Ergenekon furyası vardı, herkes darbeciydi ne oldu? Savcı şunu söyledi, ‘Ergenekon örgütünün varlığı ispat edilememiştir, bu davada sahte deliller kullanılmış, kişilere iftira edilmiştir.’ Şimdi ‘biz yanlış yaptık’ diyorlar. Ölenlerin, mağdur olanların hesabını kim soracak? Sarayda oturan zat, ‘ben bu davaların savcısıyım’ dedi. Şimdi o savcı sarayda oturuyor.
BELEDİYELERDE 'FERMUAR' YÖNTEMİ
CHP lideri Kılıçdaroğlu, belediye meclis üyesi adaylarının, “fermuar” olarak adlandırılan yöntemle belirlenmesine karar verdi. Bu çerçevede, partinin hukuk birimi tarafından da bir yönerge hazırlanmaya başlandı. Yönergeye göre, belediye meclisi listelerinin, “tek” sıraları parti örgütlerinin görüşü doğrultusunda, “kontenjan” olarak ayrılacak ve merkezden atanacak, “çift” sıraları ise eğilim yoklamasıyla belirlenecek. Eğilim yoklaması kapsamında o seçim çevresindeki parti üyeleri sandığa giderek aday adayları için oy kullanacak. Fermuar sistemi yönteminin özellikle CHP’nin yüksek oy aldığı il ve ilçelerde kullanılmasına sıcak bakıldığı belirtildi. Bu yöntemin hangi belediyelerde uygulanacağına ise MYK karar verecek. ŞEVKET YAMAN Ankara